4 Haziran 2008 Çarşamba

ANLATASIM VAR ABİ!


- Neden öyle bakıyorsun?
- Anlamaya çalışıyorum
- Neyi?
- Seni
- O kadar anlaşılmaz biri miyim?
- Her zaman değil
- Neden anlamadığında bana sormuyorsun?
- O zaman keşfetmenin ne tadı kalır..

Geçenlerde bir forum başlığı açayım dedim, ama ortamı hiç tanımadığım ortaya çıktı ve vazgeçtim. Acemilik işte zamanla öğrenicem. Forumun başlığı şöyleydi "Neden blog yazıyorsunuz?" Oysa sadece yanıtlamak istediğim bir soruydu belki.. Taa ki "Acı var mı, acı?" sorusuyla ünlenen Reha Muhtar tarzı bir şey sorduğumu anlayana kadar.. Haklıydı insanlar hergelenin (hergele diil her gelenin) sorabileceği tarzda acayip sıradan bi soruydu aslında ama, benim o anki ruh halim " anlatasım var abi" olduğundan bunu düşünemedim. Hoş zaten anlatasım gelenleri yazacağım yer bu blog iken, ne diye gidip "abilerim, ablalarım" moduna geçtim bilinmez. Neyse bir hevesti geldi geçti peh peh peh..


Şimdi kendi çöplüğümde öteceğim bu yüzden, çünkü "naparsın abi, içimde kaldı" yani...
Bir an kendimi şöyle hayal ettim ; bir meyhane masasında sarhoşum, kolumu yanımdakinin omuzuna atmış, şöyle diyorum : "Biliyo musun abi ben nie blog yazıyorum?" Arkadaş zor kaldırdığı gözkapaklarının altından bakıyor ve sarsılarak soruyor "Nie abi?".


Durun durun bu tarz hoşuma gitti. Arkadaşın adı Şefik olsun.


"Bak şindi Şefik abi, bazen böyle içimden geçen her şeyi demek istiyorum da, olmuyor abi.."


"Niye abi?"


"Olmuyor, çünkü bir ünlümüzün de dediği gibi sen ne anlatırsan anlat, söylediklerin karşındakinin anlayabildiği kadardır da ondan Şefik"


"Niye abi?"


"Niyesi var mı koçum, herkese içinden geçen her şeyi döktün mü olmuyor işte... Bazen öyle kimliksiz laflar etmek istiyo insan..Yani öyle kimliksiz derken, boş laf manasında değil, hedefi olmayan laflar yani, kuru sıkı salllamak, sesli düşünmek gibi bişiy.. Ya da hedef olmak istemiyorsun belki.. Şimdi benim bi blogum var annadın mı? Canımın istediğini yazıyorum, kimse bilmiyo kim ediyo o lafları"


"Niye abi?"


"Olm kim yazıyo bilirlerse hedef oluyon çünkü, yaralanıyo insan bazen. Aslında sahip çıkmak istemediğinden değil yazdıklarıma, nedense işte serbest atış oluyo, menzili geniş tutabiliyosun, konu komşunun diline dolanmıyosun falan, bi nevi maskeli balo yani. Taraf olan kimse yok bi defa, önyargı yok izleyici kitlende. Niye? Çünkü kimlik yok, ne bilecek adam ben hıyarın teki miyim, itin biri miyim.. Mahremimi döküyorum işte..Gariptir yine bir yerde taraftar buluyorsun kendine. Senden ayrı bişiy oluyo o yazılar. Ne kadar sana ait olduğunu sen biliyosun bi tek.. Ne biliim Şefik acayip bişi bu blog dünyası.. Şiişt Şefik uyudun mu koçum?"


"Yok abi, içiyorum"


"Ha iç iç, bak şimdi bloga yazıyorsun öyle gelen giden iki satır yorum yazıyo bi adamdan sayılıyorsun ya çok hoş oluyo. Ha adam diilmiyiz gerçekte.. Öyleyiz evelallah da yani senden habersiz, seni bilmeden, seni sevmeden ya da nefret etmeden yazıyo insanlar, in misin, cin misin, ırkın ne, rengin ne, cinsin cibiliyetin ne kimsenin haberi yok. Ama mesela gidip bi foruma yazdın mı olmuyo? Niye? Çünkü hedef oluyosun o zaman. Niye oluyorsun, O zaman cevap hakkı doğuyo çünkü, cevap istiyosun ki yazıyosun. E o zaman ne çıkarsa bahtına kabulleniyosun be Şefik.. Şefik senin blogun var mı?"


"Yok abi"


"Niye lan? Alalım sana da bi blog yaz dur"


"Yok abi ben yazamam, içiyorum ben"


"İç Şefik iç.. Keşfedilmek istiyo insan aslında bi yerde, hani anlatmadan anlaşılmak hesabı, İpin ucunu bi yakalayan olsa da, şu içimdekileri bi bulsa diyosun..Merak etse beni belki kim bilir? Bunları kim yazıyo dese mesela.. Belki onu bekliyoruz.. Yani tam böylemi anlatılır bilemedim şimdi..Şimdi hazır olanı, ortada olanı herkes görür alır, ama ya satır aralarını kim okur? Kim gerçekten anlar seni, onun mu peşindeyiz bilmiyorum. Şefik burnun kavuna giriyo oğlum kaldır şu kafanı"


"Tamam abi"


"Özgürlük bu herhalde ya.. Doya doya içini döküyosun, boşalıp rahatlıyosun bi yerde. Psikoloğa gitmek gibi bir şey.. İsteyene anlatılır, istemeyen dinlemez hesabı. Seviyorum ben bu blog işini Şefik, walahi de biilahi de seviyorum"


"Kimi abi?"


"Allah belanı versin Şefik, uyudun gene di mi? Hoop garson hesabı görelim"


Fasulyenin biri

4 yorum:

Adsız dedi ki...

Çok çok keyifli bir anlatımdı,su gibi aktı.
Fikrinize sağlık ,ayrıca sanal sarhoşluğunuz için de afiyet olsun ;)
Bence Şefik'e de bir blog açılmalı.Belki ileride...Ama mutlaka.Ben bekliyorum mesela ;)
Bu keyifli ve içten yazı için tebrik ederim sizi.

Adsız dedi ki...

1)sen benim UFO yazımı okudun mu? reklam yapayım birazcık müsadenle..

2) sen buralarda yenisin galiba?! :)

Adsız dedi ki...

Hocam ben de biraz fevri davrandım galiba Blograzzi platformunda yav. Şimdi böyle detayları okuyunca fark ediyorum.
Yoksa dediğin gibi esasında olay, gizemli yanı güzel blogun. Birinin yazdığını okuyunca acaba bu nasıl biri diye merak ediyorsun ya, o zaman anlıyorsun ki birileri de seni okuyunca merak edecek nasıl biri olduğunu.
Bir kere okurlardan biri, "yolda bugün birini gördüm sen sandım, bugün bilmemnerde miydin?" demişti. Kendimi ünlü gibi hissetmiştim, egom stratosferi zorlamıştı.

Adsız dedi ki...

Yok güzel kardeşim bak bir anımız bir blog hikayesine dönüştü fena mı oldu. reca ederim bi yerde..sebepsiz sonuç olmuyor netekim..saygılar fasulye