2 Nisan 2009 Perşembe

İNSANLARA ÖNCELİK VERİN..!

Bir çok ülkede G-20 projesi için tepkiler ve protestolar büyümeye devam ediyor.. Peki nedir bu G-20;

20 Ekonomi Bakanı ve Merkez Bankası Müdürü Grubu, dünyanın en gelişmiş 25 milli ekonomisinden 19'unu ve AB'yi kapsayan, ekonomiden sorumlu devlet bakanlarından ve merkez bankası müdürlerinden veya bunların dengi devlet görevlilerinden oluşan grup. Daha çok İngilizce Group of 20 (20 Grubu) kavramının kısaltması olan G-20 adıyla bilinir.

Yani kısaca G-20, "Oceans's 11/12/13"'ün meşru hırsız versiyonu.. Ama başındaki adamların bir Brad Pitt ya da George Clooney karizmasına sahip olduklarını sanmıyorum.. Bu nedenle gişe rekorları kıramıyorlar.. Ayrıca piyasaya sürebilecekleri belirli bir soundtrack'ları da yok.. Dolayısıyla meşhur sayılmazlar..

1975 yılında bir araya gelen grup, 1976 yılında G-7 olarak anılmaya başlanmış.. O yıllarda gündemlerini makroekonomi yönetimi, uluslararasi ticaret ve gelismekte olan ülkelerle isbirligi, daha sonralari ise Dogu-Bati ekonomik iliskileri, enerji ve terör konulari oluşturmaya başlamış. Derken istihdam, çevre, suç ve uyusturucu, insan haklari, bölgesel güvenlik ve silahsizlanma, vb siyasal ve güvenlik içerikli alanlara doğru kayılmasıyla projenin çerçevesi genişlemiş.

1944 yılında Breton Woods'da yapılan Birleşmiş Milletler Para ve Finans Konferansı ardından imzalanan ve uluslararası para sisteminin kurallarını belirleyen Bretton Woods Anlaşması ve adı bu anlaşma ile ortaya çıkan Bretton Woods adlı iktisadi sisteminin getirdiği kurumsal anlayışa bağlı olarak 1999 yılında yapılan Köln Zirvesinde, sistem açısından önemli ülkelerle yeni bir danışma grubunun oluşturulmasına karar verilmiş ve G-7 Maliye Bakanlarının 25 Eylül 1999’daki Washington Toplantısı’nda, küresel sistem için önemli ülkelerden oluşan 20’ler Grubu (G-20) resmen ilan edilmiştir.

Ülkemizde bu projenin bireysel bir üyesidir. Bireysel üyedir çünkü, bu bağlamda üye olmayıp AB üyesi olan ülkelerden de bu projeye dahil olanlar vardır.

Group of 20'nin yeni hedefi küresel krize bir çözüm bulmak ve bu amaçla batan bankaları kurtarmaktır. Bu amaçla 2 Nisan 2009 tarihinde yani bu gün başlayacak bir zirve yapılacaktır. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, “G-20 Zirvesi; Küresel Kriz” başlıklı ve “Hepimizin Sorumluluğu!” sloganı ile ilgili bir bildiri yayınlayarak ekonomik anlamdaki endişelerini dile getirmişlerdir, merak edenler internette bildiriyi bulabilirler..

Peki bu kadar bilir-ülke ve kişinin bir araya gelipte dünya gündeminin merkezindeki bir konuyu ele almalarına karşılık, insanlar neden sokaklara dökülüpte protestolar yapıyorlar merak etmiyor munuz?

İklim değişikliği, açlık ve yoksulluk ile mücadele kısaca insanlık için yapılması gereken harcamaların, banka kurtarılması için harcanmasına karşı çıkıyorlar çünkü.. Bu nedenle bankalara saldırıyorlar, saldırıyorlar derken öyle lafla, sözle değil, düpedüz banka şubelerinin camlarını kırıyorlar.. Öyle ki bu zirve için yapılan protesto gösterilerinin, Irak savaşından sonra yapılacak en büyük protesto gösterisi olacağı rivayet ediliyor. Zirvenin yapılacağı gün alınan güvenlik önlemleri için harcanan paralar da cabası... Bu nedenle "İnsanlara öncelik verin!" sloganıyla sokaklarda binlerce insan..

Peki biz ne yapıyoruz bu arada..?

Oy, sandık, saydık, seçtik ve goooool..! Haydi Türkiye geç İspanya'yı git Afrika'ya, Afrikalı çocuklar Terim'siz kalmasın.. Kriz bize teğet "geçti" hamdolsun..!

G-20'mi mi? Haa seçim vardı, elektirikler kesildi çalışamadık..

Fasulye..

Hiç yorum yok: